Türk müziği eğitimi 1950’li yılların sonuna kadar metod kavramı olmaksızın usta-çırak ilişkisi ile yani meşk ile yürütülmüştür. XX. Yüzyıl Türk müziği eğitimine katkıları olan bu meşk sisteminin temel taşları olan ekol kişilerin verdiği eğitim ile yazılı Türk müziği ses sistemleri arasında benzerliklerin olduğu gibi aykırılıklar da görülmektedir. XX. yüzyıl başından günümüze değin Rauf Yekta, Abdülkadir Töre ve Arel-Ezgi-Uzdilek’e ait teorilerde anlatılan makam nazariyatlarının, bu kişilerden önce eğitim almış ekol sanatçıların bilgilerine göre oldukça eksik görülmektedir. Kani Karaca belirtilen yüzyılda yaşamış ekol olarak kabul edilen, eğitimini yazılı nazariyat öncesinde almış sanatçılardandır. Bu sebeple sanatçının bilgisi ile Türk müziği eğitiminde kullanılan Arel-Ezgi-Uzdilek teorisiyle benzerlik ve aykırılıkların ortaya koyularak karşılaştırmalı incelenmesi hali hazırdaki kullanılan Türk müziği ses sistemlerinin detaylı bir şekilde revize olmasına olanak sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırma bulgularına göre Kani Karaca’nın anlatımlarına göre yerinde Rast çeşnisi ile karar veren makamların günümüz eğitim nazariyatlarından olan Arel-Ezgi-Uzdilek teorisine karşın hem teorik hem uygulama farklılıkları olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.
|